Friday, January 20, 2006

love will tear us apart



Tek düzelik

acı vermeye başlayınca

ve arzular azalınca

dargınlıklar çoğalıp

duygular yeşermez olunca

yönlerimizi değiştirecek

ve farklı yollara gideceğiz

o zaman aşk,

aşk yine ayıracak bizi.

Neden bu kadar soğuk

yatak odası¿

sense dönmüşsün sırtını

zamanlamam mı yanlış

yoksa artık saygımız mı

kalmamış¿

yaşam boyu koruduğumuz

aramızdaki çekim hala

öyle duruyor ama

aşk,

aşk yine ayıracak bizi

uykunda mı döküyorsun içini¿

kusurlarımı ortaya çıkararak¿

ağzımda bir tat, çaresizlik kaplarken her yeri

bu artık işe yaramayan, öylesine bir şey mi¿

aşk, aşk yine ayıracak bizi

dünyanın en güzel şarkısı ve harika bir neon ışıklı yatak odası ve reklam panosu tepesine kurulu balkon önü evinin olduğu, vazgeçemediğim film ve tabii ki onun tatlı melodisi...

02/06/2003

Bütün dünyayı sığdırmak isterdim
OTUZ ALTI kareye
Bütün dünyam SENDİN
ve şimdi bütün dünya ellerimde
UçuK pembe bakışların vardı,
Kısık sesli bir şatoydu yaşadığın
pencerede keman çalardın
ve bütün gelincikler kızarırdı
Kapın OKYANUSA açılırdı,
(SEN SUYU SEVMEZDİN)
Merdivenlerinin hepsi yıldızlara çıkardı
tırmanmayı sevmezdin
Yatağını köpekbalıkları korurdu
ve pinokyo dolu balinalar
Yalan söylemene aldırmazdım hiç
en sevdiğim masaldın çünkü.

12/10/2001

Sonabahar rüzgarı gözlerini yaşartırken soğukluğundan, o en tepede yıldızlara bakmaktasındır başını yavaşça atan bir kalbin üstüne koyup da. Bir yıldız kaymasını beklersin dakikalar boyunca. Yıldız yerine bir uçak geçer tam üstünden o karanlıkta...
Bütün içindeki insanlar sizi izlerler mi gözleriniz tamemen kapanınca¿

Thursday, January 19, 2006


I want my perfect day!

Thursday, January 12, 2006

a story inspired from the original tim burton's caracter

Vincent Malloy the lonely boy, lives in a crowded city where he feels himself like a disappeared toy.

His mind is full of thoughts he can’t even put up into words and thoughts he usually forget about.

Vincent thinks about his loneliness, struggles to mean his life with this emptiness. He tries hard to find a way out, but this pushes him into a fade out.

Suddenly nothing makes more sense then to kill himself. Jumping down from a skyscraper, floating like a white feather… A thought he’ll never forget, a thought he wouldn’t regret. Just when his feet quit the ground, there appears a soft angel around. Saving Vincent, leaving a nice scent to be found.

Waiting the angel, days Vincent wastes. Days seems decades.

Wondering why his angel doesn’t show itself , his worries still deep inside and Vincent remain calm instead.

But nothing works, should he try the killing himself? That would probably turn the angel back. Even though Vincent knows the angel won’t save him again, he decides to end this crushing pain.
While he still thinking, his angel appears within lights explosing. There it is. His beloved angel surely loves him.

They stay together. Vincent thinks, this would last forever.

But this is no dignity and the separation time comes to hurt till eternity.

Life without his angel would have no sense. To say goodbye to life, Vincent goes to the place they once met. Then stares for a last time to the world he was to left behind.

The angel isnt’t there. He can now, to kill himself not dare. Vincent looks at the sky, to the stars he stare. Then beside him, sees standing a girl, eyes looks like a pearl, telling him “Just because you feel it, doesn’t mean it’s there”.

stories come along

Wednesday, January 11, 2006

when the story begins the end prepares itself within.


bu odada uyuduğum ilk gece, boş duvarlarına bakarak iki sene sonrasında neler asılı olacak diye düşünüp gecemi ve geleceğimi doldurmaya çalışmıştım. tabii hiç bir tahminim olmadı. iki sene sonra buranın oksijeninden zerre parçacıklar almayacaktım belki. gidecektim fransa'ya , doyamadığım hayatımı kaldığım yerden yaşamaya.. fakat öyle olmadı. gel gelelim işin acı kısmına, duvarlarım epey doldu, giysilerim biriktikçe birikti, dolaplarıma sığmaz oldular - yine de "je n'ai plus rien a me mettre" - herneyse, dokuz senedir buradayım..