Sunday, April 23, 2006

daydream, unclean

bütün pazar gününü evde geçirmenin keyfine varamayarakatan protesto ediyorum, bir daha bu bilgisayarın başına takılı bir pazar istemiyorum! hele iş yüzündense hayır hayır hayır!
çünkü bugün dışarısı öyle bir güzeldi ki.. (balkondan izlediğim kadarıyla)

happy in autumn&very sad in return

soğuk havaların sıcaklığından eser taşımayan yaz, uzaklaştırır insanları birbirinden..
uzun gündüzlerde vakit kalmaz içtenliğe, insanların birbirlerini süzmesinden..

un, deux, trois.. pourquoi pas¿


Monday, April 17, 2006

to wish impossible things

güneş, hissediyorum bronzlaştırıyor ofisin balkonuna çıktığım küçük aralarda yüzümü.. rimelli kirpiklerim hiç de vogue dergisindeki kızlarınki gibi durmuyor ama saçlarım epey bir dağınık, ben hiç böyle çıkar mıydım dışarı¿ olmadık yerlerde fotoğraflarıma rastlamak işte tam derinlerde acaip bir acı. herkesin bir gün yaşayabileceği ama kimsenin yaşamadığı gibi dalgalı denizi durgunlaştırma zorunlulukları. istanbul sokakları ne güzel isimlendirilmiş.. mesela bugün keşfettiğim tomtom mahallesi.. bu arada, bugün paris caddesi'ne çıkan merdivenleri ilk defa çıkışımı kutladım hüzünlü bir haber üstüne..
pardon, siz gerçek misiniz¿ demek istiyorum. siz gerçek misiniz¿

Sunday, April 16, 2006

meet me never

uzun zamandan beri sürdüğüm ilk kırmızı ojeler
aldığım yepyeni giysiler
kestirdiğim saçlarım
içtiğim günlük beyaz şaraplarım
ve "karşılaştığımız" her günü kanatlarıyla kaldıramayacak solgun kelebeklerim ile
yorgun ve bahar cıvıltılarına uzağım.