Monday, January 29, 2007
Sunday, January 28, 2007
name the soundtracks of your life
"şarkılardan çağrıştırma kelimeler" oyununu bilir misiniz?
ben bunu hep oynarım, mesela, şimdi itunes'umda novel 23'ün "pinnacles"'ı çalmakta ve bu şarkı ne zaman çalsa sivrilen uçlar, çam ağacı, yeşil dikenler ve kozalar aklıma gelir ki, bu nedenle bu şarkının bende çağrıştırılan kelimesi, gerçek isminin de muhtemel etkisiyle "pine apple" dır. evet bu benim pine apple şarkım.
işte aklıma şu an geliveren diğer örnekler:
manic street preachers - the everlasting = yangın
mates of state - i know&i said forget it = hipnoz çemberi
squarepusher - tommib = fiyonk
the cure - the love cats = piyanodaki siyah tuşlar
arovane - windy wish trees = yere fırlatılıp zıplayan kola kapakları
Sunday, January 21, 2007
biraz daha az telaşlı yaşamayı tercih ederim, mümkünse.
ankara'da geçirdiğim yeni yıl, uzun zamandır yaşamadığım bir mutluluk ve kendime dönüşle süsledi bir kısacık haftayı. o azıcık zamanda, sıcak tutan bir palto ve hayatıma ayak uydurabilecek bir kot arayışı içinde, ankara'nın soğuk havasına, kelimenin tam anlamıyla 'göğüs gererek' değişen caddelerinin kapalı yollarında ilerledim noel anne botlarımla. bir zamanlar sabah akşam geçtiğim sokakların ışıklandırılan mağzalarından tutun, tribeca'nın tanıdık yüzlerine, bilkent'in yılın yağan tek karını çam ağaçlarının arasında tutan sessizliğiyle, ailemin biricikliğine dek, bavulumda benimle götürebilir miyim, sorularıydı aklımın gündelik meşguliyeti. ve tek başına uçtum ilk defa, geride kalan tüm kırıntılar toplanabilirdi doğrusu ağlamaklı suratımda. bilir misiniz, biraz sessiz kalmayı severim, düşünmek konuşmaktan bir adım öndedir çünkü. ve adımlarımı kendime uyan bir parkta atmak en büyük zevkim, görülmeye değer o kadar çok şey var ki, kaçırınca hayatının anlamını başka yönlere sürükleyebilen!
Friday, January 19, 2007
minimise pain
portraits of me
did you not see?
near or far
how bad can i be?
hurt brings forgettings
and you have forgotten me.
Subscribe to:
Posts (Atom)