Tuesday, April 17, 2007

candies, have i those of pink & plenties


şampanya ve kremalı çılgın parti gecelerini bitirdiğiniz koltuk üzeri uykularınız, saray perdelerinin tülleri arasından süzülen güneş ışınlarıyla son bulur ve dudak kenarındaki pudra şekerleriniz, aynadaki tembel bakışlarınıza yansımalarını tanımadan yelpaze esintileriyle uçuşa başlarsa uzun koridorlarda.. bu küçük demoiselle'in 14 yaşında versailles "şatofatında" başlayan hikayesine eşlik eden harika parçacıkların bir bütünü olmuşsunuzdur, belki de..

Sunday, April 08, 2007

it was the very early 90's, maybe even the very late 80's..

yerleri ıslak kentlerde büyüdüğüm yıllardı. pürüzlü bir teni vardı dünyanın, havası daha değişikti. doku'nurdu aklıma, ellerim çatlardı.. fotoğraflar gibi, bugünün korkutan güvercinleri ve omuzlara hafif bir ağırlık veren modası geçmiş vatkaları gibi, hiç benzemiyor bu günler o zamana. nedenini biliyorum, ama büyümek mi, hayret etme ifadelerini kaybetmek mi, bazen hala kestiremiyorum.