ayşegül'ün yaz tatili hikayesi, en sevdiklerimin ikinci sırasında yer alır.. "en güzel kumdan kale" yarışmasına katıldıktan sonra yağmurda ıslanmamak için şişme kayıklar altına saklanıp sonra da bu tatili, hiçbir plajda rastlamadığım güzellikteki deniz kabuklarından dinleyerek anımsamalarını kaç defa okumuşumdur. pastel bir hikayedir ve yazı melankolik tarif eden nadir çocuk kitaplarındandır.. bu güzel resmin ardında kurduğum kendi hayallerimi bir kenara bırakıp, en ama en güzel ayşegül kitabının ismini vermek istiyorum size: sandık odası! evet, eski evlerde sandık odaları gerçekten de var! bu kitabı okuduktan sonra sandık odaları hayallerime büyük annanemin adapazarı'ndaki artık yerle bir olan devasa evinde kavuşmuştum. hayır, belki de elbiseler yoktu, şapkalar da.. ama binlerce mücevher, eski defterler, kitaplar, danteller vardı ve tahta kokmaktaydı burası da, sandık odası kokmaktaydı.. milyarlarca insanın yaşadığı bu devasa dünyanın içinde, noktacık bir insan olmuştum aniden sandık odasındaki hayallerinde kaybolup giden.